cutting off; division; detachment of a part

listen to the pronunciation of cutting off; division; detachment of a part
الإنجليزية - التركية

تعريف cutting off; division; detachment of a part في الإنجليزية التركية القاموس.

decision
karar

Yurtdışında okuma kararım ebeveynlerimi şaşırttı. - My decision to study abroad surprised my parents.

Kararı öğretmenimize bırakalım. - Let's leave the decision to our teacher.

decision
karar almak

Karar almakta zorlanıyorum. - I have trouble making decisions.

Bir karar almak zorundayız. - We have to make a decision.

decision
(Askeri) HÜKÜM; İLAM; KARAR: Bir askeri mahkemenin, herhangi bir hususta verdiği hüküm
decision
come to veya make a decision karar vermek
decision
{i} kararlılık
decision
kararlılık/karar
decision
sebat tereddütsüzlük
decision
ilâm
decision
yargı

Yargıçlar bir karar verdiler. - The judges made a decision.

Arkadaşlarımın kararlarını yargılamamaya çalışırım. - I try not to judge my friends' decisions.

decision
{i} sonuç

Bu kararın geniş ve ciddi sonuçları olacaktır. - That decision will have wide and serious consequences.

Hem baban hem de ben senin kararın sonuçlarını anlıyoruz. - Both your father and I understand the consequences of your decision.

decision
{i} hüküm

Hükümetin kararı üzerine büyüyen öfke var. - There's growing anger over the government's decision.

Öğrenciler hükümetin kararına karşı protesto yapıyorlar. - Students have been protesting against the government's decision.

الإنجليزية - الإنجليزية
decision
cutting off; division; detachment of a part
المفضلات