English - Turkish
Definition of covered with or resembling soap in English Turkish dictionary
- soapy
- {s} sabunlu
Tom, gözlüğünün camlarını ılık, sabunlu suyla yıkayıp onları bir bezle kuruttu.
-Tom washed the lenses of his glasses with warm, soapy water and dried them on a cloth.
Gömleği sabunlu suyla yıka ve lekeler çıkacaktır.
-Wash the shirt in soapy water and the stains will come out.
- soapy
- fazla nazik
- soapy
- yüzsuyu dökerek
- soapy
- el etek öpen
- soapy
- {s} TV, radyo melodram dizilerine yakışan
- soapy
- (Tıp) Sabuna benzer, sabun gibi, sabunumsu
- soapy
- aşırı duygusal
- soapy
- yağcı/sabunlu
- soapy
- {s} k.dili. yaldızlı (söz); pohpohlamalarla dolu
- soapy
- yüzsuyu döken
- soapy
- {s} dalkavuk
- soapy
- soapilysabunlu olarak
- soapy
- soapinesssabunlu oluş
- soapy
- {s} sabun gibi
- soapy
- {s} yağcı
Related Terms
English - English
Definition of covered with or resembling soap in English English dictionary
- {a} soapy
covered with or resembling soap
Hyphenation
cov·ered with or resembling soapTurkish pronunciation
kʌvırd wîdh ır rizemblîng sōpPronunciation
/ˈkəvərd wəᴛʜ ər rēˈzembləɴɢ ˈsōp/ /ˈkʌvɜrd wɪð ɜr riːˈzɛmblɪŋ ˈsoʊp/
Resimler
History
Favorites