Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.
 - When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something.
Lütfen sık sık sözümü kesmekten kaçınır mısınız!
 - Could you please refrain from interrupting me constantly!
Karısı ona sürekli dırdır ediyor.
 - His wife nags him constantly.
O, sürekli mektuplar yazıyor.
 - She is constantly writing letters.
Ona sürekli olarak terbiyesini takınmasını söylüyorum.
 - I'm constantly telling her to behave herself.
O, benden sürekli olarak ödünç para alıyordu.
 - He was constantly borrowing money from me.
Daima kendi kendime lakırdı ederim.
 - I constantly talk to myself.