container used to hoist rock in shafts

English - Turkish

Definition of container used to hoist rock in shafts in English Turkish dictionary

Related Terms

skip

atlamak

Bir öğün yemek atlamak size zarar vermez. - It won't hurt you to skip one meal.

Ben bugünden itibaren bir hafta boyunca öğle yemeğini atlamak niyetindeyim. - I intend to skip lunch for a week starting today.

skip

atlama

Dersleri atlamayı bırakmak zorunda kalacaksın. - You're going to have to quit skipping classes.

Bir öğün yemek atlamak size zarar vermez. - It won't hurt you to skip one meal.

skip

(Çevre) büyük atık haznesi

skip

{f} atla

Tom o kadar meşguldü ki öğle yemeğini atladı. - Tom was so busy he skipped lunch.

Jane cevap veremediği soruları atladı. - Jane skipped the questions she couldn't answer.

skip

ip atlamak

skip

"over" ile atlamak

skip

suyun yüzünde sekmek

skip

atlayıp sıçrama

skip

{f} hoplaya zıplaya yürümek

skip

{i} zıplama

Bütün çocuklar koşmayı ve zıplamayı seviyorlar. - All children love to run and skip.

skip

{i} kaptan [spor.]

skip

{i} kova (büyük)

skip

{i} antrenör

skip

(isim) atlama, zıplama, sıçrama, kaptan [spor.], antrenör, menajer, hademe, kova (büyük), bidon, taşıma kafesi, balık sandığı

skip

{f} kırmak (okul)

skip

atlamak, başkasına geçmek

skip

{f} bir şeyleri atlayarak (başka bir konuya) geçmek; (bir konudan) (başka bir konuya) atlayarak

skip

{f} teklemek

skip

sıçrayarak

skip

{f} atlatmak

English - English

Definition of container used to hoist rock in shafts in English English dictionary

skip

Hyphenation

con·tain·er used to hoist rock in shafts

Turkish pronunciation

kınteynır yuzd tı hoyst räk în şäfts

Pronunciation

/kənˈtānər ˈyo͞ozd tə ˈhoist ˈräk ən ˈsʜafts/ /kənˈteɪnɜr ˈjuːzd tə ˈhɔɪst ˈrɑːk ɪn ˈʃæfts/