English - Turkish
Definition of consistent with reality in English Turkish dictionary
- gerçeklik ile uyumlu
- faithful
- {s} vefalı
- faithful
- bağlı
- faithful
- {s} sadık
Genellikle, köpekler kedilerden daha sadıktırlar.
-Broadly speaking, dogs are more faithful than cats.
O, dinozorun sadık minyatürüne baktı.
-He stared at the faithful miniature of the dinosaur.
- faithful
- dinibütün
- faithful
- iman sahibi
- faithful
- aslına uygun
- faithful
- inançlı
- faithful
- yanlışsız
- faithful
- {s} imanlı
- faithful
- {s} güven veren
- faithful
- vefakâr
Köpeklerin vefakarlığı bizi etkiler.
-Dogs' faithfulness impresses us.
- faithful
- imanla
- faithful
- faithfully sadakatle
- faithful
- faithful to his word sözüne sadık
- faithful
- güvenilir/mümin/
- faithful
- sadakat
Sadakat bir erdemdir.
-Faithfulness is a virtue.
Ülkeme sadakatle hizmet edeceğim.
-I will serve my country faithfully.
- faithful
- {s} doğru
Related Terms
English - English
Definition of consistent with reality in English English dictionary
- faithful
consistent with reality
Hyphenation
con·sist·ent with re·al·i·tyTurkish pronunciation
kınsîstınt wîdh riälıtiPronunciation
/kənˈsəstənt wəᴛʜ rēˈalətē/ /kənˈsɪstənt wɪð riːˈælətiː/
Resimler
History
Favorites