comparative of strange

listen to the pronunciation of comparative of strange
English - Turkish

Definition of comparative of strange in English Turkish dictionary

stranger
{i} yabancı

Buralarda bir yabancıyım. - I'm a stranger in these parts.

Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı. - A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.

stranger
el
stranger
yaban

Buralarda bir yabancıyım. - I'm a stranger in these parts.

Bir köpek yabancılara havlar. - A dog barks at strangers.

stranger
dışarıdan gelen kimse
stranger
bir işin yabancısı veya acemisi
stranger
{i} acemi
stranger
(Askeri) (BEARING, DISTANCE, ALTITUDE) "STRANGER" KODU: Hava önlemede "size göre yönü, mesafesi ve irtifaı belirtilen şekilde olan kimliği belirsiz uçak" anlamına gelen kod
stranger
{i} işin yabancısı
stranger
hakkı olmadan bir işe karışan kimse
English - English
stranger
comparative of strange

    Hyphenation

    com·par·a·tive of strange

    Turkish pronunciation

    kımperıtîv ıv streync

    Pronunciation

    /kəmˈperətəv əv ˈstrānʤ/ /kəmˈpɛrətɪv əv ˈstreɪnʤ/
Favorites