closed so tightly as to be airtight or watertight

English - Turkish

Definition of closed so tightly as to be airtight or watertight in English Turkish dictionary

Related Terms

sealed

{s} mühürlü

Tom Mary'ye mühürlü bir zarf uzattı. - Tom handed Mary a sealed envelope.

O bana mühürlü bir zarf verdi. - She gave me a sealed envelope.

sealed

(Tıp) yalıtılmış kapama

sealed

contalı

sealed

(Arılık) sırlanmış

sealed

(Politika, Siyaset,Ticaret) damgalanmış

sealed

tecritli

sealed

{f} mühürle

Tom mektubu yazdıktan sonra onu bir zarfa koydu ve onu mühürledi. - After writing the letter, Tom put it in an envelope and sealed it.

Teslimattan önce tüm kutuların iyice mühürlenmiş olduğundan emin olun. - Make sure all the boxes are well sealed before they're delivered.

sealed

deliksiz

sealed

mühürlenmiş

Teslimattan önce tüm kutuların iyice mühürlenmiş olduğundan emin olun. - Make sure all the boxes are well sealed before they're delivered.

sealed

{s} gizli

sealed

(Nükleer Bilimler) sızdırmaz,mühürlü

sealed

{s} kapalı

Endişe etme. Dudaklarım kapalı. - Don't worry. My lips are sealed.

Eğer söyleyeceğin bir şey yoksa, dudaklarını kapalı tut. - If you have nothing to say, keep your lips sealed.

sealed

{s} belirlenmiş (yazgı)

English - English

Definition of closed so tightly as to be airtight or watertight in English English dictionary

sealed

Hyphenation

closed so tight·ly as to be air·tight or wa·ter·tight

Turkish pronunciation

klōzd sō taytli äz tı bi ertayt ır wôtırtayt

Pronunciation

/ˈklōzd ˈsō ˈtītlē ˈaz tə bē ˈerˌtīt ər ˈwôtərˌtīt/ /ˈkloʊzd ˈsoʊ ˈtaɪtliː ˈæz tə biː ˈɛrˌtaɪt ɜr ˈwɔːtɜrˌtaɪt/