cihette

listen to the pronunciation of cihette
Turkish - Turkish

Definition of cihette in Turkish Turkish dictionary

CİHET
(Osmanlı Dönemi) Vesile, bahane
CİHET
(Osmanlı Dönemi) Yer, mahâl, semt
CİHET
(Osmanlı Dönemi) (C: Cihât) Yan, yön, taraf
CİHET
(Osmanlı Dönemi) Sebeb, mucib
CİHET
(Osmanlı Dönemi) Evkafça olan vazife, maaş
cihet
Yön, yan, taraf
cihet
Yön, yan, taraf: "Pencereden gelen bu şehir seslerinin cihetini bile tayin edemiyordu."- P. Safa
cihet
Yön, taraf
cihet
(Osmanlı Dönemi) yön, taraf · bakım, bakımdan, bakımından; vesile, sebep, bahane
cihette
Favorites