The storm severely damaged the crops.
- Fırtına ürünlere ciddi bir şekilde zarar verdi.
Dan was severely beaten by prison guards.
- Dan cezaevi gardiyanları tarafından ciddi bir şekilde dövüldü.
You should study seriously if you want to pass the exam.
- Sınavı geçmek istiyorsanız, ciddi bir şekilde çalışmalısınız.
Tom was seriously wounded and bleeding.
- Tom ciddi bir şekilde yaralandı ve kanaması vardı.