ciddi bir şekilde

listen to the pronunciation of ciddi bir şekilde
Turkish - English
severely

The food on this cruise made me severely constipated. - Bu gemi yolculuğundaki yiyecek beni ciddi bir şekilde kabız etti.

Dan was severely beaten by prison guards. - Dan cezaevi gardiyanları tarafından ciddi bir şekilde dövüldü.

staidly
seriously

He'll never show it, but I think that deep down, he's seriously worried. - Hiçbir zaman bunu belli etmeyecek ama içinden ciddi bir şekilde endişeli olduğunu düşünüyorum.

Take things a little more seriously. - Eşyaları biraz daha ciddi bir şekilde al.

austerely