English - Turkish
Definition of characteristic of members of the armed forces in English Turkish dictionary
- military
- {s} askeri
Müttefik askeri liderler Japon planını yenmek için bir yol buldu.
-Allied military leaders found a way to defeat the Japanese plan.
Askerler askeri bir araçta devriye giderler.
-Soldiers go on patrol in a military vehicle.
- military
- {s} askeri. i
- military
- {i} ordu
Kimin ordusu Kırım'da?
-Whose military is in Crimea?
O askerdeyken, sıkı ordu kurallarına uydu.
-When he was in the military, he conformed to the strict army rules.
- military
- (isim) ordu
- military
- militer
- military
- (Askeri) ASKERİ: Daha dar bir manada, yalnız kara ordusuna ait veya onunla ilgili
- military
- (sıfat) askeri
- military
- askerler
Askerler askeri bir araçta devriye giderler.
-Soldiers go on patrol in a military vehicle.
- military
- İz
Tom, askeri belgeselleri izlemekten hoşlandı.
-Tom liked to watch military documentaries.
- military
- MP As
- military
- "the" ile silâhlı kuvvetler
- military
- militarilyasker
- military
- ordu veya silâhlı kuvvetler tarafından yapılan
- military
- inzibat eri
- military
- military police askeri inzibat teşkilâtı
Related Terms
English - English
Definition of characteristic of members of the armed forces in English English dictionary
- military
characteristic of members of the armed forces
Hyphenation
char·ac·ter·is·tic of members of the armed Forc·esTurkish pronunciation
kerıktırîstîk ıv membırz ıv dhi ärmd fôrsîzPronunciation
/ˌkerəktərˈəstək əv ˈmembərz əv ᴛʜē ˈärmd ˈfôrsəz/ /ˌkɛrəktɜrˈɪstɪk əv ˈmɛmbɜrz əv ðiː ˈɑːrmd ˈfɔːrsɪz/
Resimler
Favorites