certainly, undoubtedly

listen to the pronunciation of certainly, undoubtedly
English - Turkish
muhakkak
kuşkusuz
surely
emin olarak
surely
kuşkusuz
surely
z. muhakkak: Surely you know each other, don't you? Muhakkak birbirinizi tanıyorsunuz, değil mi?
surely
tabii

Şurası muhakkak ki, günümüz toplumunda tüketimin insan hayatında önemli bir yere haiz olduğunu ve refah seviyesini ve mutluluğunu yakından alâkadar etmesinin tabii olduğunu söyleyebiliriz. - Surely, in the present-day society, we might as well consider it natural that consumption plays an important role in the life of man and is closely related to his well-being and happiness.

surely
muhakkak

Muhakkak birine söyledin. - Surely you told somebody.

Sen bunu bana anlatan ilk kişi değilsin, muhakkak son kişide değilsin. - You're not the first person to tell me that, and surely you're not the last.

surely
umarım
surely
eminim

Uykudan sonra Tom eminim daha iyi bir ruh hali içinde olacaktır. - After sleeping, Tom will surely be in a better mood.

surely
elbette

Elbette ona inanmıyorsun. - Surely you don't believe that.

Okyanus araştırmasının geleceğini onun geçmişiyle tahmin edeceksek birçok heyecan verici keşifleri elbette dört gözle bekleriz. - If we are to judge the future of ocean study by its past, we can surely look forward to many exciting discoveries.

surely
kesinlikle
surely
tabi
surely
mutlaka
surely
sanırım
surely
kesin olarak
surely
güvenlice
surely
emniyette olarak
surely
emin şekilde/şüphesiz
English - English
surely
certainly, undoubtedly
Favorites