cautious; restrained

listen to the pronunciation of cautious; restrained
English - Turkish

Definition of cautious; restrained in English Turkish dictionary

guarded
öz
guarded
{f} koru

Askerler köprüyü korudular. - The soldiers guarded the bridge.

Tom üç adam tarafından korunuyor. - Tom is being guarded by three men.

guarded
(konuşma) dikkatli
guarded
önlemli
guarded
{s} tetikte
guarded
{s} ihtiyatlı
guarded
{s} ihtiyatlı (söz, cevap, rapor v.b.)
guarded
guardedness tedbirlilik
guarded
kontrol et/koru
guarded
{s} korunan

Yakından korunan bir sırdır. - It's a closely guarded secret.

Bu, Tatoeba'nın en sıkı korunan sırlarından biridir. - This is one of Tatoeba's most closely guarded secrets.

guarded
{s} uyanık
guarded
temkinli
guarded
{s} tedbirli
English - English
guarded