Bu konuda karışık duygularım var.
- I have mixed feelings about this.
O, ona karışık sinyaller verdi.
- She gave him mixed signals.
Tom'un karmaşık duyguları vardı.
- Tom had mixed feelings.
Sen karma şirkette söylediklerin konusunda daha dikkatli olmalısın. Ben sadece senin şaka yaptığını biliyorum, ama herkes anlamayacaktır.
- You should be more careful about what you say in mixed company. I know you're just joking, but not everyone would understand.
Ben onların entegre devrelerini programlamıyorum.
- I do not program their integrated circuits.
Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır.
- This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.