caused to combine or unite

listen to the pronunciation of caused to combine or unite
Englisch - Türkisch

Definition von caused to combine or unite im Englisch Türkisch wörterbuch

mixed
karışık

Film karışık eleştiriler aldı. - The movie received mixed reviews.

Bu konuda karışık duygularım var. - I have mixed feelings about this.

integrated
bütünleşmiş
mixed
{s} karma

Sen karma şirkette söylediklerin konusunda daha dikkatli olmalısın. Ben sadece senin şaka yaptığını biliyorum, ama herkes anlamayacaktır. - You should be more careful about what you say in mixed company. I know you're just joking, but not everyone would understand.

Karman çorman alıyorum. - I'm getting all mixed up.

integrated
{s} bütünlemiş
integrated
(Dilbilim) bütüncül
integrated
tamamlanmış
mixed
katkılı
integrated
{f} birleştir
integrated
Tümleşik
integrated
{f} tümleştir
integrated
entegre

O okulun entegre edilmiş orta okul ve lise olduğunu unutma. - Bear in mind that that school is an integrated junior high and high school.

Fotolitografi entegre devreler yapmak için kullanılır. - Photolithography is used to make integrated circuits.

integrated
{f} tümleştir: adj.tümleşik
integrated
{f} birleştir: adj.entegre
integrated
bütünleş/bütünleştir
integrated
{s} birleşik
integrated
{s} karma
mixed
{f} karıştır: adj.karışık
mixed
karma karışık
Englisch - Englisch
integrated
intermingled
Amalgamated
mixed
caused to combine or unite

    Silbentrennung

    caused to com·bine or u·nite

    Türkische aussprache

    kôzd tı kımbayn ır yunayt

    Aussprache

    /ˈkôzd tə kəmˈbīn ər ˈyo͞oˌnīt/ /ˈkɔːzd tə kəmˈbaɪn ɜr ˈjuːˌnaɪt/
Favoriten