capsula

listen to the pronunciation of capsula
English - Turkish
kapsül
(Tıp) İlaçların konulduğu mahfaza, kapsül
(Tıp) Bazı organların çevresinde bulunan bağ dokusundan yapılmış zar
capsule
{i} kapsül

Yemekten sonra iki kapsül al. - Take two capsules after a meal.

Bu yapı erkekleri ve kadınları konaklayan kapsül bir oteldir. - This building is a capsule hotel lodging men and women.

capsule
capsular kapsüle benzer
capsule
özlü
capsule
muhafaza eden zar
capsule
(Tıp) Bir eklemi çevreleyen bağlar, kapsül, capsula
capsule
kısa
capsule
capsulated kapsül şekli verilmiş
capsule
(Askeri) KAPSÜL: 1. Çok yüksek irtifadaki uçuşlarla yörünge uçuşları için sıkıca tecrit edilip içindeki hava basıncı normal halde tutulan insan, hayvan ve teçhizat için elverişli bir çevre sağlayan kabin. 2. İçindekilerin aşağıya emniyetle dönmeleri için otomatik cihazları bulunan, tecrit edilmiş ve bulunduğu bölümden fırlatılabilir durumda bir kabin
capsule
açılır meyva
capsule
kaşe tahıl veya tohumu içinde saklayan kuçük kese
capsule
{i} çanak (laboratuvar )
capsule
kapsül içinde
capsule
{i} kapak
English - English
{i} capsule
capsula
Favorites