Su olmayan bir yerde kamp yapmak imkansızdır.
- Camping is impossible where there is no water.
Tom'un en sevdiği şeylerden biri kamp yapmaktır.
- One of Tom's favorite things to do is camping.
Burası kamp kurmak için iyi bir yerdir.
- This is a good place to camp.
Bu, kamp kurmak için iyi bir yere benziyor.
- This looks like a good spot to set up camp.
Geçen yaz kampa gittim.
- I went camping last summer.
Ben ailemle birlikte kampa gittim.
- I went camping with my family.
Tom tek başına kamp yapmaya gitmenin eğlenceli olmayacağına karar verdi.
- Tom decided that it wouldn't be much fun to go camping alone.
Tom sahilde kamp yapmayı sever.
- Tom likes camping on the beach.
Bu kamp kurmak için iyi bir yere benziyor.
- This looks like a good spot to camp.
Ben terk edilmiş bir köyün kalıntıları yanında kamp kurdum.
- I camped near the ruins of an abandoned village.
Konaklamak için yeterli yerleri yok.
- They don't have enough room to camp.
Don't camp up your performance of Malvolio in Twelfth Night this time.
We're planning to camp in the field until Sunday.
Go and camp the flag for the win.