cambaz

Turkish - English

Definition of cambaz in Turkish English dictionary: one who is especially skilled in something; acrobat; rope dancer; acrobat; horse dealer; coper; distortionist; stunter; acrobat, rope dancer; horse dealer; sly, cunning, crafty; tumbler; horsedealer
cambaz ayaklığı: stilt
iki cambaz aynı ipte oynamaz: (Atasözü) Two cunning men will not try to make a dupe of each other
iki cambaz bir ipte oynamaz: (Atasözü) If two cheats try to work together, they end up cheating each other

Turkish - Turkish

Definition of cambaz in Turkish Turkish dictionary: At alıp satan veya yetiştiren kimse; Osmanlı Devleti'nde atlı olan ve savaşlarda padişahın önünde düşmana karşı ilk saldırıya geçen birlik; Usta, becerikli kimse; üzerinde dengeye dayanan, tehlikeli, heyecan verici gösterileri yapan kimse, akrobat: "Önüne getirilen ata bir cambaz çevikliğiyle atladı."- Ö. Seyfettin; Yerde ve tel, at, bisiklet, ip vb; At alıp satan veya yetiştiren kimse: "Bitişik komşumuz cambaz İbrahim -bizde at alıp satanlara cambaz derler- hacca gitti, geldi."- M. Ş. Esendal; Yerde ve tel, at, bisiklet, ip vb. üzerinde dengeye dayanan, tehlikeli, heyecan verici gösterileri yapan kimse, akrobat; Kurnaz, hileci; Osmanlı Devletinde atlı olan ve savaşlarda padişahın önünde düşmana karşı ilk saldırıya geçen birlik; Yerde, tel, at, bisiklet vb. üzerinde dengeye dayanan, tehlikeli, heyecan verici gösterileri yapan kimse; akrobat
CANBAZ: (Osmanlı Dönemi) Hayvan alış-verişi ile uğraşan kimse
CANBAZ: (Osmanlı Dönemi) Aldatan, hilekâr, hile yapan
CANBAZ: (Osmanlı Dönemi) (C.: Canbazan) Can ile oynayan, canını tehlikeye koyan, canbaz
CANBAZ: (Osmanlı Dönemi) Eskiden atlı fedai asker

cambaz

Hyphenation

cam·baz

History

Favorites