Merhaba Mimi! Nasılsın?
- Hello Mimi! How are you?
İyi akşamlar, nasılsın?
- Good evening, how are you?
O bana hırsızlığın ne kadar yanlış bir şey olduğunu anlattı.
- She told me how it was wrong to steal.
Havaalanı ne kadar uzak?
- How far away is the airport?
Tom çalışanlarına düzgün bir şekilde nasıl davranacağını bilmiyor.
- Tom doesn't know how to treat his employees properly.
Tom işini nasıl daha başarılı yapacağına dair çeşitli fikirler ileri sürdü.
- Tom came up with various ideas on how to make his business more successful.
O onu nereden biliyor?
- How does he know that?
Burada olduğumuzu nereden biliyordun?
- How did you know we were here?
Bunu yapmanı istediğimiz yöntem bu.
- That's how we want you to do it.
Bunu yapma yöntemin bu.
- That's how you do it.
Onu yapma tarzın bu değil.
- That's not how you do it.
Tom ve Mary'nin onu yapma tarzını beğeniyorum.
- I like how Tom and Mary did that.
Sorunu yapma yöntemini bildiğim tek yolla ele aldım.
- I handled the problem the only way I knew how.
Bunu yapma yöntemin bu.
- That's how you do it.