Turkish - English
Definition of burukluk in Turkish English dictionary
- acridity
- sourness
- acerbity
- being upset, resentment
- astringency, puckeriness
- pungency
- buruk
- acrid
- burukluk verici
- (Gıda) tanning agent
- buruk
- wry
- buruk
- puckery
- buruk
- oversensitive (person)
- buruk
- acrid, puckery, astringent
- buruk
- sec
- buruk
- sour
- buruk
- twisted, sprained
- buruk
- lumber with twisted patterns in its grain
- buruk
- subacid
- buruk
- astringent, puckery
- buruk
- {s} stringent
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of burukluk in Turkish Turkish dictionary
- Buruk olma durumu, kekrelik
- Küskünlük, gücenmişlik
- Buruk
- ekşimsi
- buruk
- Tadı kekre olan: "Vişne şerbetinin bu buruk tadı gerçek midir?"- A. İlhan
- buruk
- Tadı kekre olan
- buruk
- Kısırlaştırılmış öküz
- buruk
- Burulmuş olan
- buruk
- Alınarak küskünlük gösteren, gücenmiş (kimse): "Rahmi'ye karşı o da ötekiler gibi buruktu."- T. Buğra
- buruk
- incir kurusu
- buruk
- Uygun olmayan şartlar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi
- buruk
- Alınarak küskünlük gösteren, gücenmiş (kimse)