burmak

listen to the pronunciation of burmak
English - English

Definition of burmak in English English dictionary

bur
A rotary cutting implement having a selection of variously shaped heads
bur
{n} the prickly head of a plant, as of burdoc, a ring
Bur
Burma. Variant of burr. Variant of burr. bureau
bur
Industry abbreviation for built-up roof
bur
A drill with a serrated head larger than the shank; used by dentists
bur
small bit used in dentistry or surgery seed vessel having hooks or prickles remove the burrs from
bur
nIII: question
bur
A rough, prickly husk around the seeds or fruit of some plants
bur
rough, or prickly covering of a fruit
bur
A clinker; a partially vitrified brick
bur
seed vessel having hooks or prickles
bur
A ring of iron on a lance or spear
bur
small bit used in dentistry or surgery
bur
Any rough or prickly envelope of the seeds of plants, whether a pericarp, a persistent calyx, or an involucre, as of the chestnut and burdock
bur
remove the burrs from
bur
The sweetbread
bur
Any of several plants having such husks
bur
When the involucre is covered with many barbs
bur
built-up roofing
bur
buried
bur
A triangular chisel
bur
Also, any weed which bears burs
bur
half
bur
See Burr, n
bur
A small circular saw
bur
An acronym for Built-Up Roof See Built-Up Roof
bur
The round knob of an antler next to a deer's head
bur
The thin ridge left by a tool in cutting or shaping metal
bur
{i} metallic noise; sound made by cars; guttural pronunciation of "r"; rough edge; prickly seed pod
bur
The lobe of the ear
bur
A fruiting structure covered with spines or prickles
Turkish - Turkish
Sancımak
Bir şeyi iki ucundan tutup ekseni çevresinde çevirerek bükmek
Ağza kekre tat vermek
Hadım etmek, iğdiş etmek
Üzmek, sıkıntı vermek
burma
(Coğrafya) Myanmar, (Burma ya da Birmanya da denir.) Güneydoğu Asya'da, Andaman Denizi ve Bengal Körfezi kıyısında, Bangladeş ve Tayland arasında yer alan birlik. Tam Adı: Myanmar Birliği
BUR
(Osmanlı Dönemi) Hayırsız kişi
BUR
(Osmanlı Dönemi) Ekine elverişli olmayan tarla
burma
Sarığıburma tatlısının kısa söylenişi
burma
Yaş iken burularak kurutulan ot
burma
Bahar aylarında köylülerin topladıkları otları birbirine sardırılmak suretiyle kurutarak saklanan, kışlık hayvan yemi
burma
Kuru incir
burma
Musluk
burma
Burularak yapılmış bilezik
burma
Hadım etme, iğdiş etme
burma
Eğrilmek için bükülmüş yün
burma
Burulmuş, burularak yapılmış, kıvrılmış
burma
Burmak işi
burma
Yaşiken burularak kurutulan ot
burma
Birmanya'nın diğer adı
burma
Sarığıburma tatlısının bir adı
burma
Burulmuş, burularak yapılmış, kıvrılmış: "Yoksa, ben hiç de aptal, tutsak ruhlu, herhangi maskara herifin burma bıyıklarına hayran olan dişilerden değilim."- H. E. Adıvar
burma
Bükülmüş yonca bağı
bûr
(Osmanlı Dönemi) yük
English - Turkish

Definition of burmak in English Turkish dictionary

bur
{i} çapak
bur
(Tıp) Pankreas, uykuluk
bur
(Tıp) Diş, kemik veya benzeri sert bir dokuyu delme veya oymada kullanılan, matkap şeklinde alet
bur
(Diş Hekimliği) delici
bur
(yün) pıtrağını çıkarmak
bur
kozalak
bur
ağaç yumrusu
bur
çapak al
bur
Diş hekimliğinde diş ve kemik gibi sert dokuları kesmek ve delmek için kulanılan alet
bur
(isim) dikenli tohum kabuğu
bur
(Tekstil) pıtrağını çıkarmak (yün)
bur
dikenli tohum
bur
(Tıp) Kulak deliği
bur
{i} dikenli tohum kabuğu
burmak
Favorites