bulama

listen to the pronunciation of bulama
Turkish - English
a semi-solid molasses of boiled juice of grapes
bulamak
(Gıda) coat
bulamak
cover with
bulamak
smear
bulamak
to besmear, to bedaub, to smear; to cover with
bulamak
to roll (something) in, dredge (something) in (flour); to besmear, bedaub (with); to smear (on)
Turkish - Turkish
üzüm şırasının kaynatılmasıyla yapılan koyu kıvamlı pekmez
Koyu pekmez
Bulamak işi
Genellikle üzüm şırasının kaynatılması ile yapılan koyu pekmez
bula
Yenge, amca veya dayı karısı
bulamak
Kirletmek
bulamak
Bir nesnenin her yanını bir şeye değdirerek üstünü onunla kaplamak, bir nesneyi başka bir maddeye batırmak
bulama
Favorites