buiten

listen to the pronunciation of buiten
Dutch - Turkish
-den dolayı
ötede
öte
dış kaynaklı
ötesinde
çıkman
ötesi
dışındaki
dış

O az önce yurt dışından döndü. - Hij is net vanuit het buitenland terug.

Dün camın üzerinden sürmüştüm, ama sadece dış lastiğim hasar gördü. - Gister reed ik door glas, maar alleen mijn buitenband is beschadigd.

bunların dışında
dışına
aşarak
dışarısı
dışta
dışarı çıkarma
dışlanmak
dışarıdaki
dış kısım
in dışında
götürmez
ötesine
öteye
dışardan
dışından
dışında

O, yurt dışında eğitim gördü. - Hij studeerde in het buitenland.

Gücümün dışında gibi görünüyor. - Het lijkt buiten mijn macht.

daha öte
Dutch - English
outside

It's just ten degrees, and he is walking around outside in a T-shirt. I get cold from just looking at him. - Het is maar tien graden, en hij loopt in een T-shirt buiten. Ik krijg het al koud als ik naar hem kijk.

Nobody goes outside in this kind of weather. - Met zulk weer gaat niemand naar buiten.

beyond
out of

The lift is out of order. - De lift is buiten werking.

This sentence isn't very interesting out of context. - Deze zin is niet erg interessant buiten zijn context.

outwith