English - Turkish
Definition of british usage in English Turkish dictionary
- gnat
- tatarcık
- paraffin
- parafin
Onlar için biraz parafin satın alacağız.
-We'll buy some paraffin for them.
Biz biraz parafin satın alacağız.
-We'll buy some paraffin.
- gnat
- (Tıp) Bazı hastalık etkelerini taşıyan, sivrisineğe benzer bir sinek, tatarcık
- gnat
- tatarcık/sivrisinek
- gnat
- {i} titrersinek
- gnat
- {i} sivrisinek
- gnat
- strain at a gnat and swallow a camel ufak şeyi büyütüp büyük şeye onem vermemek
- paraffin
- {i} İng. gazyağı, gaz
- paraffin
- paraffin oilgazyağı
- paraffin
- {i} kim. parafin
- paraffin
- (Tıp) Maden kömüründen çıkarılan renksiz bir yağ, parafin
- paraffin
- (isim) parafin
- paraffin
- {i} parafin mumu, petrol mumu
- paraffin
- parafin tatbik etmek
- paraffin
- paraffin i
Related Terms
british usage
Hyphenation
Bri·tish us·ageTurkish pronunciation
brîtîş yusıcPronunciation
/ˈbrətəsʜ ˈyo͞osəʤ/ /ˈbrɪtɪʃ ˈjuːsəʤ/
Resimler
History
Favorites