bound or restrained by one or more ropes, cords, strings, or the like

English - Turkish

Definition of bound or restrained by one or more ropes, cords, strings, or the like in English Turkish dictionary

Related Terms

tied

bağlanmak

Tek bir şirkete bağlanmak istemiyorum. - I don't want to be tied to one company.

tied

düğümlenmiş

tied

{f} bağla

Onlar hırsızı ağaca bağladılar. - They tied the thief to the tree.

Annem bir parça ip ile üç kurşun kalemi bağladı. - Mother tied up three pencils with a piece of string.

tied

{s} bağlı

Köpeğimizi bağlı tutmak zorundayız. - We have to keep our dog tied.

Bu, elinin biri arkanda bağlıyken biriyle dövüşmek gibidir. - This is like fighting someone with one arm tied behind your back.

tied

{s} borç veren ülkeden satın alma şartı getiren

tied

{s} bağlanmış

Rıhtıma bağlanmış birkaç balıkçı teknesi var. - There are a number of fishing boats tied up at the dock.

Uyandığımda, kendimi bağlanmış buldum. - When I woke up, I found I had been tied up.

English - English

Definition of bound or restrained by one or more ropes, cords, strings, or the like in English English dictionary

tied