bornoz

listen to the pronunciation of bornoz
Turkish - English
bathrobe

Tom was still in his pajamas and bathrobe when I got here this morning. - Bu sabah buraya geldiğimde Tom hâlâ pijamasının ve bornozunun içindeydi.

Mary came into the living room wearing a bathrobe. - Mary bir bornoz giyerek oturma odasına geldi.

bathing-gown
(Tekstil) bathrope
barber's jacket
burnouse
bathing gown
burnoose
bathrobe; barber's jacket
garment worn after bathing; robe
robe

She is wearing a green robe. - Yeşil bir bornoz giyiyor.

Turkish - Turkish
Kuzey Afrika'da Berberilerin giydikleri başlıklı, geniş, kısa kollu bir üstlük
Banyodan çıkarken kurulanmak için kullanılan, havludan yapılmış giyecek
Banyodan çıkarken kurulanmak için kullanılan, önden açık, havludan yapılmış giyecek
Banyodan çıkarken kurulanmak için kullanılan, önden açık, havludan yapılmış giyecek: "Ilık bir duş alarak bornozla odasına döndü."- H. E. Adıvar
bornoz
Favorites