bohrend

listen to the pronunciation of bohrend
English - Turkish

Definition of bohrend in English Turkish dictionary

boring
bıktıran
boring
sıkıcı

Küçük kasabada hayat sıkıcıdır. - Life in a small town is boring.

Evde kalmak sıkıcıdır. - Staying at home is boring.

boring
can sıkıc

Tom can sıkıcıydı, ancak Mary değildi. - Tom was boring, but Mary wasn't.

boring
(Jeoloji) sondaj yapma
boring
sürme
boring
(Madencilik) sondaj deliği
boring
bayıcı
boring
boğucu
drilling
sondaj çalışması
boring
delme
boring
can sıkıcı

Tom can sıkıcıydı, ancak Mary değildi. - Tom was boring, but Mary wasn't.

boring
{f} bıktır

O bıktırıcı ve sıkıcıydı. - It was tedious and boring.

drilling
sondaj yapma
drilling
{f} del

Biz çatıyı deliyoruz. - We are drilling the roof.

drilling
delerek
boring
delik açılırken cıkan moloz
drilling
{i} talim