boşa harca

listen to the pronunciation of boşa harca
Turkish - English
{f} wasting

I see I'm wasting my time. - Zamanımı boşa harcadığımı anlıyorum.

Tom told Mary that she was wasting her time. - Tom Mary'ye zamanını boşa harcadığını söyledi.

{f} wasted

I think we've wasted enough of your time. - Bence zamanınızdan yeterince boşa harcadık.

He regrets his having wasted his money. - Parasını boşa harcadığına üzülüyor.

{f} waste

Let's hurry so as not to waste time. - Zamanı boşa harcamamak için acele edelim.

In this way, we waste a lot of time. - Bu şekilde, çok fazla zamanı boşa harcarız.