biriktirmek (para)

listen to the pronunciation of biriktirmek (para)
Turkish - English
salt down
para biriktirmek
to save money
para biriktirmek
save money
kara gün için para biriktirmek
save up for a rainy day
para biriktirmek
save up

He worked hard to save up some money. - O biraz para biriktirmek için çok çalıştı.

She's worked hard to save up money. - Para biriktirmek için sıkı çalıştı.

para biriktirmek
(için) make up a purse for
biriktirmek (para)
Favorites