Turkish - English
Definition of biriciklik in Turkish English dictionary
- Uniqueness
- biricik
- dearie
- biricik
- unique
- biricik
- {s} sole
- biricik
- {s} only
She has buried her only son.
-O, biricik oğlunu gömdü.
You were his only friend.
-Sen onun biricik arkadaşıydın.
- biricik
- pet
- biricik
- exclusive
- biricik
- deary
- biricik
- unique, the only
- biricik
- one and only
- biricik
- well beloved
- biricik
- single
- biricik
- unique, only, sole
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of biriciklik in Turkish Turkish dictionary
- biricik
- Eşi, benzeri, ikincisi olmayan ve çok sevilen, tek, yegâne: "Biricik sevdiğim şey musiki."- S. F. Abasıyanık
- biricik
- Eşi, benzeri, ikincisi olmayan ve çok sevilen, tek, yegâne
Related Terms
biriciklik
Hyphenation
bi·ri·cik·likResimler
History
Favorites