The door was opened a little.
A little water has spilled.
Do you want some coffee?
- Biraz kahve ister misin?
My mother bought some apples at a fruit store.
- Annem, bir meyve mağazasından biraz elma aldı.
Could you please speak a little bit more slowly?
- Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?
I am learning a little English.
- Ben biraz İngilizce öğreniyorum.
You should relax a bit.
- Biraz sakinleşmelisin.
Could you move the chair a bit?
- Sandalyeyi biraz oynatabilir misiniz?
I tried to give her some money, but she wouldn't take any.
- Ben ona biraz para vermeye çalıştım, ama o hiç almadı.
Would you like any dessert?
- Biraz tatlı ister misiniz?
You should relax a bit.
- Biraz sakinleşmelisin.
Can I give you a bit of advice?
- Sana biraz tavsiye verebilir miyim?
He is something of an expert on oriental art.
- O, oryantal sanatında birazcık uzmandır.
You're something of a troublemaker, aren't you?
- Sen biraz baş belasısın, değil mi?
Tom was somewhat doubtful.
- Tom biraz şüpheliydi.
Tom seemed to be somewhat disappointed.
- Tom biraz hayal kırıklığı uğramış gibi görünüyordu.
She needed some money to buy something to feed her dog.
- Köpeğini besleyecek bir şey almak için biraz paraya ihtiyacı vardı.
He is something of an expert on oriental art.
- O, oryantal sanatında birazcık uzmandır.
Tom only looks mildly interested.
- Tom sadece biraz ilgili görünüyor.
Tom seems mildly interested.
- Tom biraz ilgili görünüyor.
He is a shade better today.
- O bugün biraz daha iyi.
The weather is a shade better today.
- Hava bugün biraz daha iyi.
Do you want a spot of coffee?
- Biraz kahve ister misiniz?
My grandmother is hard of hearing. In other words she is slightly deaf.
- Büyükannem biraz ağır işitir. Yani hafifçe sağırdır.
Tom has been waiting for slightly over an hour.
- Tom bir saatten biraz fazla bir süredir bekliyor.
John, you've been working too hard. Have a seat and rest awhile.
- John, çok çalışıyorsun. Otur ve biraz dinlen.
Could you please speak a little bit more slowly?
- Biraz daha yavaş konuşabilir misiniz?
You'd be able to do the puzzle if only you had a little bit more patience.
- Biraz daha sabırlı olsaydın, bulmacayı yapabilecektin.
Tom seems mildly interested.
- Tom biraz ilgili görünüyor.
Tom only looks mildly interested.
- Tom sadece biraz ilgili görünüyor.