Definition of biberler in German Turkish dictionary
- Biber
- kastor
- Biber
- harıl harıl
- Biber
- - {'bi: bır} r kunduz
- Biber
- [der] kunduz
- Biber
- r. 'bi: bır kunduz
- Biber
- kunduz
- Biber
- pazen
Related Terms
Definition of biberler in Turkish Turkish dictionary
- Biber
- isot
- Biber
- ısıot
- Biber
- ostot
- biber
- Dolması, turşusu, salçası yapılan bir bitki
- biber
- Bu bitkinin, tazeyken sebze olarak yenilen veya kurutulup hem yemek üzere hem de baharat olarak yararlanılan ürünü
- biber
- Patlıcangillerden, taze iken yeşil ve çoğu acı olan meyvesi sebze ve baharat olarak kullanılan ve çeşitli türleri bulunan bir bitki
- biber
- Patlıcangillerden, yurdumuzda çok yetişen bir bitki (Capsicum annuum)
- biber
- Patlıcangillerden, yurdumuzda çok yetişen ve çeşitli türleri bulunan bir bitki
Related Terms
Definition of biberler in German English dictionary
- Biber
- gingerbread
- Biber
- castors
- Biber
- flannelette
- Biber
- lebkuchen
- Biber
- castor
- Biber
- beavers
- Biber
- beaver
Beavers rarely inflict damage on people.
-Biber fügen dem Menschen selten Schaden zu.
Beavers can cut down trees with their teeth.
-Biber können mit den Zähnen Bäume fällen.
Related Terms
Definition of biberler in Turkish English dictionary
- biber
- {i} pepper
The only spice Tom puts on meat is pepper.
-Tom'un ete koyduğu tek baharat biberdir.
Please give me salt and pepper.
-Lütfen bana tuz ve biber ver.
- biber
- chile
- biber
- peppers
I never liked green peppers.
-Yeşil biberleri hiç sevmedim.
I like green peppers very much.
-Yeşil biberi çok severim.
- biber
- chili
Taste the sauce to see if it needs more chili.
-Daha fazla kırmızı biber gerekip gerekmediğini görmek için sosun tadına bak.
Chili powder is greatly used in Indian cooking.
-Toz biber büyük ölçüde Hint mutfağında kullanılır.
- biber
- bite
- biber
- condiment
- biber
- paprika
Add one teaspoon of paprika.
-Bir çay kaşığı kırmızı biber ekle.
- biber
- capsicum
- biber
- peppering
- biber
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: karabibergiller,biberiye) pepper
- biber
- pepper (ready to use as a condiment, e.g. dried red pepper flakes, ground black pepper)
- biber
- cayenne pepper, red pepper, chili pepper, chili
- biber
- black pepper
Tom thought Mary knew where to buy black pepper.
-Tom Mary'nin kara biberi nereden alacağını bildiğini düşündü.