beyazlatmak

listen to the pronunciation of beyazlatmak
Turkish - English
{f} bleach
{f} whiten
to whiten, to bleach, to blanch
to whiten, bleach
blanch
{f} chalk
white
kille beyazlatmak
pipeclay
beyazlat
whiten

We carry out treatments like whitening. We also do tobacco stain removal and other cleaning procedures. - Biz beyazlatma gibi işlemleri yaparız. Ayrıca tütün lekesi çıkarırız ve diğer temizleme işlemlerini yaparız.

Teeth whitening is expensive. - Diş beyazlatma pahalıdır.

beyazlat
{f} whitened

Tom got his teeth whitened. - Tom dişlerini beyazlattı.

beyazlat
{f} whiting
beyazlat
blanch
beyazlat
{f} bleach
beyazlat
{f} whitening

We carry out treatments like whitening. We also do tobacco stain removal and other cleaning procedures. - Biz beyazlatma gibi işlemleri yaparız. Ayrıca tütün lekesi çıkarırız ve diğer temizleme işlemlerini yaparız.

Teeth whitening is expensive. - Diş beyazlatma pahalıdır.

beyazlatma
{i} whiting
beyazlatma
bleaching
beyazlat
blanched
beyazlat
bleached
beyazlatma
process of turning white or making something white
beyazlatma
whitening

We carry out treatments like whitening. We also do tobacco stain removal and other cleaning procedures. - Biz beyazlatma gibi işlemleri yaparız. Ayrıca tütün lekesi çıkarırız ve diğer temizleme işlemlerini yaparız.

Teeth whitening is expensive. - Diş beyazlatma pahalıdır.

beyazlatma
whitening, bleaching
kille beyazlatmak
(deri eşya) pipeclay
sonradan beyazlatmak
to after-bleach
Turkish - Turkish
Beyaz duruma getirmek, ağartmak
beyazlatma
Beyazlatmak işi, ağartma
beyazlatma
Kâğıtçılıkta parlaklığın iyileştirilmesi için hamur bileşenlerinin renginin az veya çok oranda değiştirilmesi veya giderilmesi
beyazlatmak
Favorites