berauschend

listen to the pronunciation of berauschend
German - Turkish
alkollü
English - Turkish

Definition of berauschend in English Turkish dictionary

heady
{s} çarpan
exhilarating
{i} neşeli
exhilarating
{f} neşelendir

O, çok neşelendiriciydi. - It was so exhilarating.

Tom gölün etrafında neşelendirici bir yürüyüş yaptı. - Tom took an exhilarating walk round the lake.

heady
başı dönmüş
heady
heyecanlı
exhilarating
neşelendirici

Tom gölün etrafında neşelendirici bir yürüyüş yaptı. - Tom took an exhilarating walk round the lake.

Tom deneyimi neşelendirici buldu. - Tom found the experience exhilarating.

exhilarating
neşelendirerek
enrapturing
{i} kendinden geçirme
enrapturing
{f} kendinden geçir: prep.kendind
exhilarating
{s} canlandırıcı

Nehir kenarı boyunca canlandırıcı bir yürüyüş yaptı. - He took an exhilarating walk along the riverside.

Kahvaltıdan önce bir yürüyüş canlandırıcıdır. - A walk before breakfast is exhilarating.

exhilarating
canlandır

O canlandırıcı bir yürüyüş yaptı. - He took an exhilarating walk.

Kahvaltıdan önce bir yürüyüş canlandırıcıdır. - A walk before breakfast is exhilarating.

exhilarating
canlandıran
exhilarating
neşelendirme
heady
{s} uyanık
heady
kafa tutan
heady
{s} atak
heady
{s} açıkgöz
heady
(sıfat) inatçı, dik kafalı, sert, kuvvetli, kafa yapan, çarpan, düşüncesiz, atak, kurnaz, açıkgöz, uyanık