Turkish - English
Definition of beledî in Turkish English dictionary
- beledi
- municipal
Many offices of the municipal government are in the town hall.
-Belediye idaresinin pek çok bürosu belediye binasındadır.
Brazil is partitioned into states, which in turn are partitioned into municipalities.
-Brezilya eyaletlere bölünmüştür ve bunlar sırasıyla belediyelere bölünmüştür
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of beledî in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Şehir ve kasabaya ait
- (Osmanlı Dönemi) Mahallî, yerli
- (Osmanlı Dönemi) (Beled. den) şehir veya kasaba ahalisinden olan, şehirli
- (Osmanlı Dönemi) Belediye İdaresine mensub
- beledi
- Bir tür pamuklu, kalın kumaş
- beledi
- çift katlı, pamuklu bir kumaş cinsi
- beledi
- çit bezi
- beledi
- Tatlısu kefali
- beledi
- Pamuklu bir kumaş cinsi
- beledi
- Yerleşik
- beledi
- Bir tür pamuklu kumaş
- beledi
- Anadolu'nun bazı yörelerinde çift kat olarak dokunan eski bir pamuklu kumaş türü
- beledi
- Şehirle ilgili