Tom kendinden emindi.
- Tom used to be confident.
Nasıl bu kadar kendinden emin olabiliyorsun?
- How can you be so confident?
Tom çok kendine güvenen değil.
- Tom isn't so confident.
Biz oldukça kendine güvenendik.
- We were pretty confident.
Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor.
- Tom certainly looks confident.
Tenis maçını kazanacağımdan eminim.
- I'm confident that I'll win the tennis match.
Güvenli hissetmelisin.
- You should feel confident.
Çok güvenli hissetmiyorum.
- I don't feel very confident.