English - Turkish
Definition of being extroverted or outgoing in English Turkish dictionary
- social
- sokulgan
- social
- toplumsal
İnsanları parmakla göstermek toplumsal açıdan kabul edilebilir bir şey değildir.
-It is not socially acceptable to point at people.
Toplumsal huzursuzluğu yok etmek önemlidir.
-It is important to eliminate the social unrest.
- social
- cemiyete ait
- social
- social insurance sosyal sigorta
- social
- sohbetli toplantı
- social
- kütle halinde büyüyen veya yaşayan
- social
- {s} toplu halde yaşayan
- social
- sohbet meclisi
- social
- arkadaş canlısı
Kediler arkadaş canlısı hayvanlardır.
-Cats are social animals.
- social
- toplum içinde yaşayan
- social
- toplantı
- social
- girgin
- social
- toplumcul
- social
- {i} kilise üyelerinin resmi olmayan toplantısı
- social
- (Tıp) Kümeler halide büyüyen veya yetişen, toplu halde yaşayan
- social
- (Tıp) Toplumsal, sosyal
- social
- (sıfat) sosyal, toplumsal, toplu halde yaşayan, toplumcul
Related Terms
English - English
Definition of being extroverted or outgoing in English English dictionary
- social
being extroverted or outgoing
Hyphenation
be·ing extroverted or out·go·ingTurkish pronunciation
biîng ekstrıvırtîd ır autgōîngPronunciation
/ˈbēəɴɢ ˈekstrəˌvərtəd ər ˈoutˌgōəɴɢ/ /ˈbiːɪŋ ˈɛkstrəˌvɜrtɪd ɜr ˈaʊtˌɡoʊɪŋ/
Resimler
History
Favorites