Yetenekli maliye bakanının yaratıcılığı batmış ulusunun kurtulması için yardımcı oldu.
- The talented finance minister's ingenuity has helped his bankrupt nation to get out of the red.
Tom yetenekli bir aktör.
- Tom is a talented actor.
O çok kabiliyetli ve yetenekliydi.
- He was very gifted and talented.
O, kabiliyetli bir yazar.
- He's a talented writer.
... team, and they've got some very talented players. ...
... And this is the beautiful, talented, ...