İçme suyunda klor, kurşun ya da benzer kirletici madde bulunması mümkün.
- It's possible that the drinking water has chlorine, lead, or similar contaminants in it.
Benim görüşüm seninkine benzer.
- My opinion is similar to yours.
Malezya dilinin Endonezya diliyle pek çok benzerlikleri vardır.
- Malay has many similarities with Indonesian.
Endonezya ve Polonya bayrakları arasında benzerlikler vardır.
- There are similarities between the Indonesian and Polish flags.
Pozitron bir elektrona benzeyen küçük bir parçacıktır fakat pozitif elektrik yüklüdür.
- A positron is a small particle similar to an electron, but with a positive electric charge.
Biz bir taşa çok benzeyen bir tür zehirli kurbağa inceliyoruz.
- We study a species of poisonous frog very similar to a stone.
Biz aslında oldukça benzeriz.
- We're actually quite similar.
Lisa o kadar yeteneklidir ki kendisi için vida ve benzeri küçük nesneleri bile yapabilir.
- Lisa is so skillful that she can even make screws and similar small objects for herself.
Bütün ömrümce buna müşabih şey görmedim.
- I haven't seen something similar my whole life.
Hepiniz aynı şekilde davranıyorsunuz.
- You all display similar behavior.
Bu şehirlerin trafik kuralları aynıdır.
- These cities have similar traffic rules.
Aynı sorunlarla daha önce yüz yüze geldik.
- We've run into similar problems before.
... notice, has a new movies tab, very similar to the apps in books tabs with featured content, ...
... hope is that we have a similar way of making transparent what ...