Haydi bu resmi çabucak tamamlayalım.
- Let's complete this picture quickly.
Zaman çabucak geçiyor.
- Time passes by quickly.
Onlar hızla evlerini terk ettiler.
- They left their house quickly.
O hızla hareket etti ve yangını söndürdü.
- He acted quickly and put out the fire.
Yiyecekler sıcak havada hızlıca bozulur.
- Food spoils quickly in hot weather.
Umarım İspanyolcam hızlıca gelişir.
- I hope my Spanish improves quickly.
Her neyse, Ozawa aceleyle yağmurluğunu çıkardı ve hızlı bir şekilde çıplak kızın omuzlarına koydu.
- At any rate, Ozawa hurriedly took off his raincoat and quickly put it on the naked girl's shoulders.
Lütfen mümkün olduğunca çabuk eve gel.
- Please come home as quickly as possible.
Birinci Dünya Savaşı, çabuk ve kolay sona ermedi.
- World War One did not end quickly or easily.
Biz hepimiz öleceğiz, bazılarımız çabucak, diğerleri acele etmeyecek.
- We will all die, some quickly, others will take their time.
Her neyse, Ozawa aceleyle yağmurluğunu çıkardı ve hızlı bir şekilde çıplak kızın omuzlarına koydu.
- At any rate, Ozawa hurriedly took off his raincoat and quickly put it on the naked girl's shoulders.
Biz onu oldukça hızlı şekilde onardık.
- We fixed that pretty quickly.
Çok hızlı şekilde hareket etmek zorundayız.
- We have to move very quickly.
Ağabeyim çok hızlı bir şekilde ev ödevini bitirdi.
- My elder brother finished his homework very quickly.
İngiltere ile anlaşmayı onaylamak için Senato hızlı davrandı.
- The Senate acted quickly to approve the treaty with Britain.
... In my last 1 and 1/2 minutes, I'm going to just quickly run ...
... what we all are using quickly make it down to those levels. ...