Mayınlar olduğu için nevigasyon zordu.
- Navigation was difficult because there were mines.
Tom bir kara mayını tarafından öldürüldü.
- Tom was killed by a land mine.
Senin fikrinle benimki arasında temel bir fark vardır.
- There is a fundamental difference between your opinion and mine.
Onun bisikleti benimkinden daha iyi.
- Her bike is better than mine.
Bir kömür madeninde yıllarca çalışmaktan hastanın akciğer dokusu hasar gördü.
- The patient's lung tissue was damaged from years of working in a coal mine.
Ordu, madencileri uzaklaştırmak için asker gönderdi.
- The army sent soldiers to remove the miners.
Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
- Your plan seems better than mine.
Senin fikirlerin benimkinden farklı.
- Your ideas are different from mine.
Bu ülke maden kaynakları açısından zengindir.
- This country is rich in mineral resources.
Meyve ve sebzeler vitamin, mineral ve lif için iyi bir kaynaktır.
- Fruit and vegetables are a good source of vitamins, minerals and fibre.
Eğer senin cevabın doğruysa bundan da şu sonuç çıkar ki benim ki yanlış.
- If your answer is correct, it follows that mine is wrong.
Avustralya'da her gün bir milyon tonun üzerinde kömür çıkarılıyor.
- More than one million tons of coal are mined each day in Australia.
Madencilik ile ilgili olan Minecraft adlı bir oyun var.
- There’s a game called Minecraft that is about mining.
Crater of Diamonds State Park is the only place in the world where visitors can mine their own diamonds.
We had to slow our advance after the enemy mined the road ahead of us.
... I left my book at school I can just share mine ...
... of mine, we were having a fantastic time -- >>> Everywhere, sort of fascinated by the ...