Fadıl bir mayın tarlasına girdi.
- Fadil walked into a minefield.
Tom bir kara mayını tarafından öldürüldü.
- Tom was killed by a land mine.
Senin fikrinle benimki arasında temel bir fark vardır.
- There is a fundamental difference between your opinion and mine.
Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
- Your plan seems better than mine.
Yanımda her zaman bir şişe maden suyu taşırım.
- I always carry a bottle of mineral water with me.
Bu maden gelecek ay kapanacak.
- This mine will close down next month.
Masadaki hesap makinesi benim.
- The calculator on the table is mine.
Senin fikirlerin benimkinden farklı.
- Your ideas are different from mine.
Bölge maden kaynakları açısından oldukça zengindir.
- The region is relatively rich in mineral resources.
Bu ülke maden kaynakları açısından zengindir.
- This country is rich in mineral resources.
Avustralya'da her gün bir milyon tonun üzerinde kömür çıkarılıyor.
- More than one million tons of coal are mined each day in Australia.
Onlar bu kasabada 350 yıldır demir çıkardılar.
- They mined iron in this town for 350 years.
Madencilik ile ilgili olan Minecraft adlı bir oyun var.
- There’s a game called Minecraft that is about mining.
Crater of Diamonds State Park is the only place in the world where visitors can mine their own diamonds.
We had to slow our advance after the enemy mined the road ahead of us.
... It's not something that's an ambition of mine. ...
... 50 states, and concluded that mine had more women in senior leadership positions than ...