O, Tom'un dikkatini dağıtırken onun erkek arkadaşı onun cüzdanını çaldı.
 - While she distracted Tom, her boyfriend stole his wallet.
Gürültü o çalışırken dikkatini dağıttı.
 - The noise distracted him from studying.
Tom Mary'nin biraz telaşlı göründüğünü fark etti.
 - Tom noticed that Mary seemed a little distracted.
Tom hafiften deli gibi görünüyordu.
 - Tom seems slightly distracted.
Tom oldukça deli görünüyordu.
 - Tom looked pretty distracted.
Sen şaşırmış görünüyordun.
 - You seemed distracted.
Ben oldukça şaşırmıştım.
 - I've been pretty distracted.
Biraz çok endişeli görünüyorsun.
 - You seem a little distracted.
Tom çok endişeli görünüyordu.
 - Tom seemed distracted.
Mary Tom'dan şarap şişesini açmasını istedi ve sonra kendinden geçmişken onu öptü.
 - Mary asked Tom to open the wine bottle and then kissed him while he was distracted.
Bugün kendinden geçmiş görünüyorsun.
 - You seem distracted today.