Üniversitenin bağışı son on yılda giderek azalmıştır.
- The university's endowment has decreased steadily over the last ten years.
Kaçak ağaç kesimi önemli ölçüde azalmıştır.
- Illegal logging has decreased considerably.
İlaç onun acısını azalttı.
- The medicine decreased his pain.
1990'dan beri metan salımları %11 oranında azalmıştır.
- Since 1990, methane emissions have decreased by 11%.