basit, sade

listen to the pronunciation of basit, sade
Turkish - English
{s} homely
{s} homespun
{s} chaste
sade ve basit
simple

Fadil got away with murder. Plain and simple. - Fadıl cinayetten ceza almadı. Sade ve basit.

Tom ate plain and simple food. - Tom, sade ve basit bir yemek yedi.

basit,sade
homely
sade ve basit
honest to goodness
sade ve basit
honest to god
basit, sade
Favorites