barbarism

listen to the pronunciation of barbarism
English - Turkish
barbarlık

Sosyalizm ya da barbarlık. - Socialism or barbarism.

edebiyatta ve sanatta bazılarınca alışılmış şekil ve yazıların haricinde kalan tarzda eserler
vahşilik
{i} dilin yanlış kullanılması
munevverlerce makbul olmayan ifade tarzı
{i} kabalık
{i} barbarizm
Turkish - Turkish

Definition of barbarism in Turkish Turkish dictionary

BARBAR
Uygarlaşmamış
BARBAR
(Osmanlı Dönemi) Vahşi, ilkel
BARBAR
Uygarlaşmamış kavim, topluluk: "Barbar akınlarından beri bu yollarda gördüğüm en asil atlısın."- Y. K. Beyatlı
BARBAR
Kaba ve kırıcı
BARBAR
Kaba saba, ilkel: "Bu vaziyeti haber alan köylüler türlü barbar aletlerle şehir ahalisini korumak üzere kasabaya yürümüşlerdi."- S. F. Abasıyanık
BARBAR
(Osmanlı Dönemi) Lât. Eski Yunan, Roma ve daha sonra Hristiyanlara göre kendi kavimleri dışında kalan herkes
barbar
Acımasızca davranan, kırıcı, vahşi
barbar
Kaba saba, ilkel
barbar
Uygarlaşmamış kavim, topluluk
English - English
The condition of existing barbarically

War is at best barbarism...It's glory is all moonshine.

A barbaric act

These barbarisms can not be allowed to continue, they must be crushed or civilization will collapse.

An error in language use within a single word, such as a mispronunciation

In the jargon of the ancient grammarian, penacilin would be a barbarism.

{n} savageness, ignorance, impropriety of speech, an uncivilized state
a brutal barbarous savage act
disapproval If you refer to someone's behaviour as barbarism, you strongly disapprove of it because you think that it is extremely cruel or uncivilized. We do not ask for the death penalty: barbarism must not be met with barbarism
An uncivilized state or condition; rudeness of manners; ignorance of arts, learning, and literature; barbarousness
An offense against purity of style or language; any form of speech contrary to the pure idioms of a particular language
{i} cruelness, savageness; primitiveness
A barbarous, cruel, or brutal action; an outrage
barbarisms
plural of barbarism
Turkish - English

Definition of barbarism in Turkish English dictionary

barbar
barbaric

I was betrayed and treated barbarically. - Bana ihanet edildi ve barbarca davranıldım.

That is a barbaric practice. - O barbarca bir uygulamadır.

barbar
barbarian

The barbarians raped and pillaged our city. - Barbarla saldırdı ve şehrimizi yağmaladı.

We're not barbarians. - Biz barbarlar değiliz.

barbar
savage

They call themselves civilized, but they're just as savage as those they call barbarians. - Kendilerine uygar diyorlar ama barbar dedikleri kadar vahşiler.

They are much more savage than those they call barbarians. - Onlar, barbar dediklerinden çok daha vahşidirler.

barbar
wild

Savages fear the appearance of a fierce wild beast. - Barbarlar kızgın vahşi bir hayvanın görünüşünden korkuyorlar.

barbar
{s} bestial
Barbar
{s} Gothic
Barbar
{i} Goth
barbar
barbaric, uncivilized
barbar
barbarous

There are still barbarous nations. - Barbar milletler hâlâ var.

barbar
(a) barbarian
barbar
vandal

Let's hope there's no more vandalism. - Artık barbarlık olmadığını umalım.

barbar
barbarous, brutal
barbar
barbarian; barbaric, barbarous
barbar
uncivilized
barbar
barbaric person
barbar
savage; heathen
barbar
{s} Vandalic
barbar
{i} heathen
barbar
{s} heathenish
barbarism
Favorites