banliyö

listen to the pronunciation of banliyö
Turkish - English
suburb

We live in the suburbs. - Biz banliyölerde yaşıyoruz.

My house is in the suburbs. - Benim evim banliyölerde.

suburban

Cars are indispensable to suburban life. - Arabalar banliyö hayatı için vazgeçilmezdir.

Dan was assigned to patrol a suburban area. - Dan banliyö alanını devriye için atandı.

subtopia
(Ticaret) suburbs

Her home is in the suburbs. - Onun evi banliyölerde.

Many new properties are being built in the suburbs. - Banliyölerde birçok yeni emlak inşa ediliyor.

the suburbs
{i} suburbia
banliyö bölgesi
commuter belt
banliyö hattı
railway
banliyö semti
bed suburb
banliyö treni
suburban train, commuter's train
banliyö treni
suburban train, local train
banliyö treni
commuter train
Turkish - Turkish
Genellikle oturma alanı niteliğinde olan, şehir merkezinden uzakta veya sınırlarına yakın yerlerde bulunan şehir yöresi, çevre, dolay
Kent civarı yerleşim
şehre yakın çevre
Bir şehrin yakın çevresinde bulunan mahalle ve yerleşme yerleri
palanka
BANLİYÖ
(Osmanlı Dönemi) Fr. Bir şehrin yakın çevresinde bulunan mahalle ve yerleşme yerleri
BANLİYÖ
(Hukuk) Kent kenarı; kentin dışında bulunan yakın yerler
banliyö treni
Şehirle banliyö arasında işleyen tren
banliyö
Favorites