bıçakçı

listen to the pronunciation of bıçakçı
Turkish - English
cutler
cutler; knifesmith
one who makes and sells knives and other cutting tools
cutter
bıçak
knife

He cut his finger with the knife. - O, bıçakla parmağını kesti.

The tip of the knife blade is sharp. - Bıçak ağzının ucu keskindir.

bıçak
knives

Give us two knives and four forks, please. - Lütfen bize iki bıçak ve dört çatal verin.

Don't let the kid play with knives. - Çocuğun bıçaklarla oynamasına izin vermeyin.

bıçak
knife, cutter
bıçak
blade

I received a knife with a sharp blade. - Keskin ağızlı bir bıçak aldım.

The tip of the knife blade is sharp. - Bıçak ağzının ucu keskindir.

bıçak
canteen
bıçak
guillotine
bıçak
shiv
bıçak
(turbo) blade
bıçak
(Slang) chiv
bıçak
cutter
bıçak
knife used as a weapon
bıçak
{i} chive
Turkish - Turkish