bıçakçı

listen to the pronunciation of bıçakçı
Турецкий язык - Английский Язык
cutler
cutler; knifesmith
one who makes and sells knives and other cutting tools
cutter
bıçak
knife

That's not a knife. THIS is a knife. - O bir bıçak değildir, BU bir bıçaktır.

Tom cut his hand with a rusty knife. - Tom paslı bir bıçakla elini kesti.

bıçak
knives

Don't let the kid play with knives. - Çocuğun bıçaklarla oynamasına izin vermeyin.

Give us two knives and four forks, please. - Lütfen bize iki bıçak ve dört çatal verin.

bıçak
knife, cutter
bıçak
blade

I received a knife with a sharp blade. - Keskin ağızlı bir bıçak aldım.

The tip of the knife blade is sharp. - Bıçak ağzının ucu keskindir.

bıçak
canteen
bıçak
guillotine
bıçak
shiv
bıçak
(turbo) blade
bıçak
(Slang) chiv
bıçak
cutter
bıçak
knife used as a weapon
bıçak
{i} chive
Турецкий язык - Турецкий язык
Bıçak vb. kesici araçlar yapan veya satan kimse
çakıcı
Bıçak
(Osmanlı Dönemi) SİKKÎN
Bıçak
(Osmanlı Dönemi) TİBRAK
Bıçak
(Osmanlı Dönemi) MUS
Bıçak
(Osmanlı Dönemi) MİZBAH
bıçak
Çeşitli kesme işlerinde kullanılan keskin ağızlı araç
bıçak
Jilet
bıçak
Bir sap ve çelik bölümden oluşan kesici araç
bıçakçı
Избранное