The coral reef is the region's prime attraction.
 - Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir.
Agriculture is developed in the most fertile lands of the region.
 - Tarım, bölgenin en verimli alanlarında gelişmiştir.
Plans for a new trade zone are still on the drawing board.
 - Yeni bir ticaret bölgesi için planlar henüz çalışma aşamasında.
The treaty gave the United States a canal zone.
 - Anlaşma, Amerika Birleşik Devletleri'ne bir kanal bölgesi verdi.
She stayed in that area for a short while.
 - O, kısa bir süre o bölgede kaldı.
After fifteen years at a building firm, Bill Pearson was given the responsible position of area manager.
 - Bir inşaat şirketinde on beş yıldan sonra, Bill Pearson'a sorumlu bölge müdürü pozisyonu verildi.
The district is short of water.
 - Bölge su sıkıntısı içinde.
He traveled through the Tohoku district this summer.
 - O, bu yaz Tohoku bölgesinde seyahat etti.
This flower is found in different parts of Hokkaido.
 - Bu çiçek Hokkaido'nun farklı bölgelerinde bulunur.
Tom is the owner of the largest ranch in these parts.
 - Tom bu bölgelerdeki en büyük çiftliğin sahibidir.
Angola was once a Portuguese territory.
 - Angola bir zamanlar bir Portekiz bölgesiydi.
At that time, the territory belonged to Spain.
 - O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.
Tom has a very bad reputation in certain quarters.
 - Tom bazı bölgelerde çok kötü bir üne sahip.
Staten Island is one of the five boroughs of New York.
 - Staten Island, New York'un beş bölgesinden biridir.
Bayous are common in Gulf Coast areas of the southern United States of America.
 - Bayoular Amerika Birleşik Devletleri'nin güneyindeki körfez kıyısı bölgelerinde yaygındırlar.
Colonia is a Uruguayan department situated in the south-west of the country.
 - Colonia ülkenin güney-batısında yer alan bir Uruguaylı bölgedir.
They began to develop a new industrial site near the river.
 - Nehrin kenarında yeni bir endüstri bölgesi kurmaya başladılar.
Swollen lymph nodes are usually found near the site of an infection, tumour, or inflammation.
 - Şişmiş lenf düğümleri genellikle enfeksiyon, tümör ya da iltihap barındıran bölgelerin civarında olur.
February 7th is Northern Territories Day in Japan.
 - 7 Şubat Japonya'da Kuzey Bölgesi Günü'dür.
At that time, the territory belonged to Spain.
 - O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.
I've caught a lot of fish here. It's a great fishing spot.
 - Burada bir sürü balık yakaladım. Burası büyük bir balıkçılık bölgesi.
The countryside is quieter than the city.
 - Kırsal bölge şehirden daha sessizdir.
Azerbaijan is the largest country in the Caucasus area.
 - Azarbeycan Kafkas bölgesinde en büyük ülkedir.
Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.
 - Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.
See you back at the precinct.
 - Seçim bölgesinde görüşürüz.
In the Northern Hemisphere, Arctic air temperatures are warming twice as fast as lower latitudes.
 - Kuzey yarımkürede, kuzey kutup bölgesindeki hava sıcaklıkları düşük enlemlere göre iki kat daha hızlı ısınıyor.
Not all coastal regions have mild climates.
 - Bütün kıyı bölgelerinin ılıman iklimleri yoktur.
Coastal regions generally have milder climates.
 - Kıyı bölgelerinin genellikle daha yumuşak iklimleri vardır.
In the Northern Hemisphere, Arctic air temperatures are warming twice as fast as lower latitudes.
 - Kuzey yarımkürede, kuzey kutup bölgesindeki hava sıcaklıkları düşük enlemlere göre iki kat daha hızlı ısınıyor.
"Oblast" is a loanword in English. It means region, area, zone, province, district.
All in all, after ten years of searching, my friend got married to a girl from the Slantsy region.
 - Her şeyi düşünerek, on yıllık araştırmadan sonra, arkadaşım Slantsy bölgesinden bir kızla evlendi.
The coral reef is the region's prime attraction.
 - Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir.
The asteroid belt is located in the region between the orbits of Mars and Jupiter.
 - Asteroid kuşağı Mars ve Jüpiter yörüngeleri arasındaki bölgede yer almaktadır.
Canada has thirteen provinces and territories.
 - Kanada'nın on üç tane il ve bölgesi vardır.
I like zonal constructed languages.
 - Bölgesel yapay dilleri severim.
This is a business section of Tokyo.
 - Bu, Tokyo'nun bir iş bölgesidir.
The conflicts among leaders resulted in unhealthy sectionalism.
 - Liderler arasındaki çatışmalar sağlıksız bölgecilikle sonuçlandı.