atlayan

listen to the pronunciation of atlayan
Turkish - English
salient
vaulter
jumper
atla
{f} skip

Tom was so busy he skipped lunch. - Tom o kadar meşguldü ki öğle yemeğini atladı.

I skipped my breakfast. - Sabah kahvaltımı atladım.

atla
{f} jump

Lech Wałęsa jumped over the shipyard fence in 1980. - Lech Wałęsa 1980'de tersane çitinin üzerinden atladı.

He is sure to set a new record in the triple jump. - O, üçlü atlamada yeni bir rekor kıracağından emin.

atla
omit
atla
{f} bypass

We'll bypass the city centre. - Şehir merkezini atlayacağız.

atla
snap it up
atla
vaulted
atla
vaulting
paraşütü hemen açmadan atlayan kimse
skydiver
uçaktan ardarda atlayan askerler
stick
atlayan
Favorites