at the appointed hour, at the correct time

listen to the pronunciation of at the appointed hour, at the correct time
English - Turkish

Definition of at the appointed hour, at the correct time in English Turkish dictionary

on time
vaktinde

Tom birazcık hız limitinin üzerinde sürerse vaktinde havaalanına yetişebileceğini düşündü. - Tom thought he could reach the airport on time if he drove a little over the speed limit.

Tom her zaman vaktinde gelmez fakat Mary genellikle gelir. - Tom doesn't always arrive on time, but Mary usually does.

on time
dakikası dakikasına
on time
tam zamanında

Sen tam zamanında geldin. - You're right on time.

Tom tam zamanında geldi. - Tom arrived precisely on time.

on time
vakitli
on time
zamanında

Uçak zamanında kalktı. - The plane took off on time.

Zamanında olmak istiyorsan, 11:00'e kadar orada olmalısın. - If you want to be on time, you should be there by 11 o'clock.

on time
tam vaktinde

Sonuçta istasyona koştum ve bir şekilde tam vaktinde oraya ulaştım. - In the end I ran to the station, and somehow got there on time.

on time
nında, vaktinde, vakitli: She's always on time. Her zaman vaktinde gelir
English - English
on time